Bugün TAK'ın yaptığı açıklama üzerine incelenmesi
gereken birçok nokta olduğunu düşünüyorum.
Bilmeyenler için; kimdir bu TAK? Ve ne açıklama
yapmıştır:
TAK'ın açıklaması şöyle:
"Kobanê yangın yerine çevrilmişken Türkiye metropolleri rahat uyuyamayacak."
Anlaşıldığı üzere TAK, metropolleri ve dolayısıyla orada yaşayan sivillerin hedef alınacağı eylemler gerçekleştirmekten bahsediyor. Bu yüzden en başta "sivil" kavramına değinmek isterim.
Anlaşıldığı üzere TAK, metropolleri ve dolayısıyla orada yaşayan sivillerin hedef alınacağı eylemler gerçekleştirmekten bahsediyor. Bu yüzden en başta "sivil" kavramına değinmek isterim.
Zorunlu askerliğin olduğu bir ülkede halk ne kadar sivildir yahut asker ne
kadar askerdir? Askere alınan 18 yaşında er'in sivil sayılmamasının sebebi
askeriyenin verdiği bir kağıt parçası mıdır? Hayır, zorunlu askerlik
"vazifesini" yerine getiren herkes sivildir bana göre. Dolayısıyla
yıllardır PKK ve asker arasında süren çatışma aslında bir halk savaşı,
çatışmadır. İki halkın evlatlarının can vermesidir. Fakat bir tarafın iradesi
dışı (zorunlu askerlik) bir tarafın hak mücadelesiyle şekillenen bir halk savaşı.
Sivil-Asker kavramına bakış açımı anlatabildiysem TAK'ın açıklamasıına geri
dönelim.
Metropolleri hedef gözeteceğini söylüyor evet, yani yerleşik deyimle
"sivil halkı". Bu açıklamayı neden yapıyor TAK?
Öncelikle Türk devletinin Kürdistan'da uyguladığı imha politikası 2 gün
içerisnde onlarca kayıp verilmesine sebep oldu. (Onlarca diyorum, bir
istatistiğe dönüşüyor halk, çünkü her an katledilenlerin sayısı
artmakta!)
Verilen tüm kayıplara rağmen ülkenin batısından Kürt hareketi hariç hiçbir
kitlesel tepki, direnenlere destek ve eylemsellik görülmedi. Tüm bunların
yanında bazı şehirlerde sokağa inen Türkler IŞİD ve Hizbullah lehine slogan
atarak direnişçileri linç etti. Dolayısıyla 'kutuplaşma' hızla belirginleşti ve
aslında saflar yerine oturdıu.
Durumun bir iç savaşa dönüştüğünü algılamanız güç biliyorum ama bir
süreliğine ara verilmiş olan iç savaş körüklenerek geri döndü. Kobanê'nin
bırakın düşmesini, yalnız bırakılması/desteklenmesi Türkiye'de yangın çıkması
için yeterli oldu.
TAK'ın açıklamasına politik yaklaşmak gerek. Bir terör örgütünün sivil
halkı öldürmeye başladığı bir ülkede iktidar güçlü kalamaz. Zaten iktidar aptal
değilse bu açıklamanın ciddiyetini görür ve kulakardı etmez. Bu nedenle blöf
olup olmadığı sorgulanamayacak kadar önemli bir tehdittir.
Böyle bir durumda vatandaşının canını tehlikeye atan devlettir. Ağır
müdahalelere ve "misliyle yanıt vermeye" son vermediği sürece
gerçekleştirilecek terör eylemlerinin sorumlusudur. Çünkü ülke yönetmek,
demokratik eylem hakkını engelleyip şiddeti çağırmak ve buna misliyle karşılık
vermek değil; çözüm üretmektir.
Ayrıca bana göre TAK'ın söyledikleri altında yardım ve destek çağrısı
barındıran bir açıklamadır. Çünkü sivilleri hedef almak varılacak son raddedir.
Zaten bu, örgütün sık eylem gerçekleştirmiyor oluşundan da belli olabilir.
Yapılabilecek her şey yapılmış ve devlet terörü engellenememiştir. Devlete
" artık vatandaşını koruyamayacaksın" demektir. Çünkü devletin asli
görevi kamu güvenliğidir.
Kürtler bu ülkede üvey evlat olduğu için de metropole saldırı, öz evlada
zarar vermekle tehdittir.
Realiteye şöyle uzaktan aklı selim bakmak gerekirse:
Bazen nereye dönüp parlayacağımızı bilmekte fayda vardır. Güvenliğimizi,
sağlığımızı hırsları ile hiçe sayan sorumluluk sahibi büyük organizmaya mı,
yoksa elindeki son kozu kullanmak zorunda kalan "mikroorganizma"ya
mı?
Ya ben Türküm kardesım ddgm adam kürt benm canım cıgerım.Ben bu kardesımle yemegımı paylastım kardeslıgımı paylastım.Şimdi devlet ıstıyor kı ben dusman olayım kardesım ddgm adama .Kusura bakma ama sokarım oyle devlet polıtıkasına.Gerekırse kardesımın davasına destekde bulunurum.Ama hıc bır guc dusman edemez beni.siyasete kafam bazmas benim.özür dilerim mesaj yazdım.Çünkü cok sınırlendm ınsanlara.Yok ölü fotograglarına küfür yazmak.yok enıyı kürt ölü kürt gibi seyler yazmalar.Vicdansız serefsizler.Trkaradan kusura bakmayınız.
YanıtlaSil