Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

16 Kasım 2010 Salı

Bugün Bayram Olması Önemli Bir Hadise

Sevgili blog;
Bu sabah erkenden uyanıp babamla balkonda kahvaltımızı yaptık.Sonra ben yine sofrada kuşlara çatal fırlattım falan.Neyse ayrıntıya girmiyorum.

Giyindim ettim,çıktım evden.Taktım müzüğümü kulağıma,Barbaros'a gidip bizim Asyacan'ı bekledim yarım saat.

Aldım Asyacan'ı ottübüs durağına götürdüm.Başladık 112(taksim-caddebostan) beklemeye.Aman efendim ne beklemek..Israrla Kadıköy vapuruna da binmedik tek vasıtayla gitmek için.Gerçi ben dedim Asya'ya "yakalım bir Camel,hemen gelir ottübüs." diye.Sonra farkettik ki,biz sigara içmiyoruz.

Durakta sıkılınca ben aldım elime telefonu(biriyle konuşuyormuş gibi yaparak) ; "Biz gelmeden kesmeyin angusu,döşünü mü bırakacaksınız bize?" muhabbeti yapıyorum.Şen şakrak dakikalar yaşıyoruz kendisiyle.Baktık ki 1 saat olmuş,ottübüs yok.İlk gelene birleşip giriyoz dedim.Demeye kalmadı,Kadıköy arabası geldi.Hani güya Kadıköy'den gitmeyelim diye 3 vapur kaçıran biz,elimiz mahkum bindik.

Sakallı abiler kadrolaşmış tabii yıllardır İETT'de,ortalığın imanını gevretiyorlar.Akbil evde kalmış diye 3 lira 30 kuruş(sivil ücreti) aldı pezevenkler.

Hadi dedim tamam biz veriyoruz da parayı,insanlar zaten günde 3-5 milyona çalışırken yaptıkları insanlığa sığar mı Atalay?

Çok sinirlendim,Kadıköye gidene kadar saydırdım Binali Yıldırım gavatına ve bu işin sorumlularına.

Gittik işte Kadıköye,ordan 'münübüs'le Suadiye derken,indik sahile.(Bu sırada Pınarcan da geldi)

Güneş battı batacak artık,bütün zamanımızı yollarda harcamışız tabii.Taktık ayağımıza patenleri Pınarcanla,başladık kaymaya.Hıyarlar paten kayacağımız yerde uzaktan kumadalı arabayla oynuyor her zamanki gibi.Bir tekme attım 50 $'lık arabaya,paramparça oldu.-Bu son cümle tamamen yalan-

Neyse,gittik Migros'a.

Asya diyet çikiletasını aldı hemen,ben de aysti ve jelibonumu kaptığım gibi kızlara "allaha emanet olun" deyip Kadıköy dolmuşuna bindim.

Baktım balık ekmek mis gibi,aldım hemen iskeleye gittim.10 dakikası kalmış Beşiktaş vapurunun,etrafı izliyorum.

Turist aile var işte iskelede,ikiz bebeleri var bebek arabasında.Böyle güzel bebeler olamaz.Biri kız,biri erkek.Sarışın-renkli gözlü falanlar.Erkek olan daha bir fırlama piç.10 dakika boyunca dil çıkardık birbirimize.Sonra oğlan tuttu elimi,bırakmıyor.Dedim oğlum,bırak benim sevdiğim var.Anladı tabii hemen,kızdı galiba.Yavaştan tekmelemeye başladı.Annesi olaya müdahale edip "DON'T KICK !" diye bağırınca sindi bu.Ama hala gözü bende yani,biliyorum.

Vapura binince kaybettim bunları,geçtim oturdum.Müzüğü kökledim.Yanıma yine bebeli bir aile geldi.Aman ne çirkin bebek.Göz göze gelmemeye çalışıyorum sırnaşmasın diye.Israrla "abba" diyor.Duymazdan geliyorum,ritm tutuyorum.Kravat takmışlar bi de çocuğa,sevimli göstermek için.Olmuyor kardeşim,kravat takınca da bizim eski okul müdürü kadar sevimsiz çocuğunuz.

Vapur yanaştı nihayet Beşiktaş'a.İnip eve yürüyordum ki,yağmur başladı."Gittiğin yağmurla gel .rospu çocuğu" dedim gaza gelip.Sonra hepsi geçti,"Durma,yağmur durma" şarkısını açtım ipoddan.-Yalan tabii bu,o şarkı yok bende :( -

Apartmana girdim.Yine bizim katta kesik .mına koyduğumunun elektriği.Yönetici en üst kata vermiyor galiba elektrik.Tabii ben muhteşem dehamla(!) telefonumun ışığını kullanarak kapıyı açtım.Evde kimse yok ama salonun ışığı yine yanıyor hırsıza tedbir olarak.Babam da en az benim kadar zeki(!).

Öyle yattım işte bilgisayarı açtım,bunu yazdım.Sosyal mesaj da verdim aralarda.
Hepinize iyi bayramlar kardeşlerim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder